Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, ülkesinin Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) ayrılacağını “derin farklılıklar” gerekçesiyle duyurdu.
X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Milei, DSÖ’nün salgın dönemindeki uzun süreli önlemlerinin insanlık aleyhine bir suç oluşturduğunu öne sürdü.
Milei, DSÖ’yü sert bir dille eleştirerek, “İlkel karantina uygulamalarının arkasında bulunanların kimler olduğunu asla unutmayacağız. Bu durum, 1998 tarihli Roma Statüsü’nün 7. maddesinin (k) bendi gereğince, talimatlarını yerine getiren tüm devletlerle işbirliği içinde, tarihin en tuhaf insanlığa karşı suçlarından birinin işlenmesi demektir. Bu nedenle söz konusu kurumu terk etme kararı aldık.” ifadelerini kullandı.
Devlet Başkanlığı Sözcüsü Manuel Adorni, basına yaptığı açıklamada, DSÖ ile Kovid-19 döneminde uygulanan sağlık politikalarında “derin farklılıklar” yaşandığını ve bu nedenlerle Milei’nin DSÖ’den çekilme talimatı verdiğini belirtti.
Adorni, Arjantin’in DSÖ’den fon almadığını vurgulayarak, “Biz Arjantinliler, sağlığımızı korumak bir yana, uluslararası bir kuruluşun egemenliğimize müdahale etmesine de müsaade etmeyeceğiz. Zaten fon almıyoruz; bu nedenle çekilmemiz, hizmetlerin kalitesini olumsuz etkilemeyecektir.” dedi.
Adorni, DSÖ’nün salgın yönetiminde uyguladığı uzun süreli karantina önlemlerinin bilimsel bir dayanağı olmadığını ve bunun Arjantin ekonomisine ciddi zararlar verdiğini iddia etti.
TRUMP’TAN DSÖ’YE GERİ DÖNME SİNYALİ
ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak tarihinde göreve başlar başlamaz bir kararname ile ülkesinin DSÖ’den çekileceğini duyurmuştu.
Bu kararnamede ABD’nin çekilme sebepleri arasında “örgütün Kovid-19 salgınını kötü yönetmesi, acil reformlar gerçekleştirmemesi ve üye devletlerin uygunsuz siyasi etkisine karşı bağımsızlığını koruyamaması” gibi maddeler yer alıyordu.
Metinde ayrıca, DSÖ’nün ABD’den “haksız yere yüksek ödemeler talep etmeye devam ettiği” belirtilmişti.
Buna karşın, Trump 26 Ocak’ta yaptığı bir açıklamada ABD’nin DSÖ’ye tekrar katılabileceğinin sinyallerini verdi.
Trump, “DSÖ’den ayrıldım, orada yılda 500 milyon dolar ödüyorduk ve Çin, daha büyük bir nüfusuna rağmen sadece 39 milyon dolar ödüyordu; fakat belki tekrar üye olmayı değerlendirebiliriz.” şeklinde konuştu.