Nevzat BAHTİYAR'ın itiraflarının hangisi doğru hangisi yalan ?

Tolga DEMİR tolga-bilgisayar@hotmail.com



Öncelikle Nevzat Bahtiyar’ın sürekli farklı ifade vermesi kendisinin ifade ettiği gibi çektiği vicdan azabından dolayı değil bilakis bilinçli bir şekilde kamuoyunun zihinlerde kaos yaratmaktır be aynı zamanda bunu Salime suç isnat etmek için değil bunu Salim Güran’ın izni ve bilgisi dahilinde yaptığını düşünüyorum.

+Savcının Salim Güran’a sorduğu bir sorudan olay günü olan 21.08 da Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran saat 15,21 ile 15 46 zaman diliminde yan yana oldukları HTS kayıtlarıyla tespit ediliyor. 

+Narin olay günü saat 15,15’fe okulun kamerasına yakalandığı görüntüde evin patika yoluna girdiği ve üç dakika sonra yani 3,18 de eve vardığını düşünebiliriz. 

+HTS kayıtları ışığında Narin eve geldiğinde kesinlikle Salim Güran evdeydi. Yani olay oldu sonradan Narin’in naaşını ortadan kaldırmak için çağrıldı diyemeyiz.

-3,21 - 3,18 = 3 dakika içinde Narin eve girdiğinde gayri ahlaki bir durumla karşılaştığında şahıslar önce kendilerine çeki düzen verecekler veya önce Narin’i öldürüp sonra kendilerine çeki düzen verecekler, Narin battaniye sarılacak ve Narin arabaya taşınacak. Sonra Salim bu eve yasak aşk için geldiyse arabayı da yakın bir yere ulu ortada park edemez mutlaka arka taraflarda kuytu bir köyeye ancak park edebilir. Atlayacak arabaya naaşı yok etmek için Nevzat Bahtiyar’a götürecek be bütün bunları sadece 3 dakikada yapacak bu mümkün değil.

+Ama Nevzat Bahtiyar anne yüksel Güran’ların evine 3 dakikada kolaylıkla gelebilir.

+Bu durumda Nevzat Bahtiyar “ben Arif Güran’ların evine gittim” beyanı doğrudur.

+Nevzat bahtiyar verdiği yeni ifadesinde Narin evin içinde öldürülmüştü beyanı doğrudur. Bunu destekleyen birkaç olay ise şöyle vuku buldu.

1-  Anne Yüksel Güran hemşirelerden jandarma benden gizli kan istiyor deyip koynundan şırınga çıkarır kan doldurup eve gitmesi. Sonrasında askerlerin bunu öğrenip anne Yüksel’den önce kan dolu şırıngayı almaları ve sonra tutanağın tutulması, sekiz yaşında kızı kaybolan bir annenin bu ahlak dışı ve aynı zamanda gizemli davranışın sebebi acaba Narin’in bir yerlere bulaşan kanın üzerine döküp kapatacak mıydı? Bu kadın bunu kendiliğinden biliyor olamaz. Yine bir üst akılın varlığı ortaya çıkıyor. 

 2- Narin’in Kuran kursuna giderken taktığı mor renkli baş örtüde oldukça gizemli ve kafaları karıştıran bir hadisedir. Kursun hocası Narin kursa mor renkli baş örtüyle geldiğini söylediği halde Narin’in naaşı bulunduğunda çuvalda yeşil renkli baş örtü çıkıyor. Çünkü Narin eve gelirken taktığı Mor renkli baş örtüyü evin hemen önünde bulunan balkon şişlerin üzerine atıp öyle içeri giriyor. Narin derdest edildikten sonra yanındaki mor renkli eşarbı bulamadıklarını Narin’in baş örtü olmadan Kuran kursuna gidemeyeceğini bildikleri için çantasına yeşil renkli eşarbı sıkıştırıyorlar.

 3- Narinin öldürülme esnasında DNA kalmış şüphesiyle halıyı kaldırmış olabilir mi? Güya kız kardeşi bu kirlenmiş diye kaldırdı diyor. Sizin 8 yaşında bir kızınız kaybolmuş siz kızınızı unutup kirlenen halının derdine düşmeleri de Narin’in evde öldürüldüğü tezini güçlendirir.

+Nevzat Bahtiyar anne Yüksel Güran’ın Narin’in öldürüldüğünden haberi vardı demesi ise kesinlikle doğrudur zaten bu cinayet annenin bilgisi olmadan işlenmesi mümkün değil. 

+Nevzat Bahtiyar verdiği bütün ifadesinde de Narin’in bir battaniye sarılı olduğu ve Narin’in naaşını aldıktan sonra ise bu gizemli battaniye her seferinde Salim Güran’da kalıyor. Benzinlikte çalışan Murat Çınar Çatalca verdiği ifadenin doğru olduğu şerhi düşersek Salim Güran benzinlik marketinden ıslak mendil almaya gittiğinde bahsi geçen bu gizemli kayıp battaniyenin arabanın sağ ön koltukta gördüğünde Narin’in içinde olmadığı ve yine bu battaniye anne Yüksel Güran’ın evinden alındığı bariz ortadadır. Anne Yüksel Güran verdiği ifadesinde olay sonrası şehir dışından çok misafir geldi ve gelen misafirler bizim ve Salim’lerin evinde kaldılar, bu sebepten ihtiyaç oldu diye evimizden battaniye almış olabilir demesi de manidardı.

-Nevzat Bahtiyar daha önce “Narin kulübede öldürüldü çünkü terlikler hala ayağındaydı ”beyanı yalandır. Kulübenin bir köşesinde daha yeni kazmaya çalıştığı görülüyor. Ancak zeminin beton olması sebebiyle kazılmasının zor ve zaman alacağı veya bir üst akıllardan aldığı tavsiyeyle, Narin’in naaşını buraya gömülmesi durumunda kolaylıkla bulunabileceği korkusuyla vazgeçtikleri düşünülebilir.

-Her ne kadar Hediye Güran verdiği ifadesinde olay günü Yüksel Güran’ların evinde yaklaşık 2 2,5 saat kalmasına rağmen özellikle altını çizerek   Narin’in eve geldiği ve akabinde hemen öldürüldüğü dakikalarda su deposunun dinamo şalterini açmak bahanesiyle evine gittiğini ifade etse de bu pek olası gibi gelmiyor yani olay anında Hediye Güran’ında cinayetin işlendiği evde olduğu ve her şeye şahit olduğu tezi akla mantığa daha yatkın geliyor.

-Savcının ağabey Enes’e sorduğu sorudan, ağabey Enes’in o gün köyün içine gittiğini ve yine köyün içinde bulunan marketten enerji içeceği aldığını beyan etmesi üzerine yapılan incelemede alışveriş yaptım dediği marketin o gün kapalı olduğu ortaya çıkıyor. Bu çelişki kendisine tekrar sorulduğunda ise köylüleri olan zihinsel engeli S.K’ya da enerji içeceği aldığını marketinin neden böyle dediğini bilmediğini söylüyor. 

-Ağabey Enes’in kolundaki ısırığı kimin yaptığı bilmecesi hala çözülmedi güya kendisi yapmış. Aile büyükleri Ali Rıza Güran’ın beyanına göre ağa bey Enes büyüklere karşı çok saygılıdır yukarıdan gelirken kız kardeşinin kaybından dolayı çok öfkelidir amcasına bir şey diyemediğinden kendi kolunu ısırıyor gibi garip bir ifade kullanıyor. Olay günü üç defa banyo yapması sırtındaki çizikler ve yine her iki gözünün morarması ve yine kolluk kuvvetlerinin olayın olduğu ilk zamanda bilgisine başvurulduğunda her iki defada da kız kardeşim Narin saat 4,30 da katıp olduğunu ve biz bu saatten itibaren kendisi aradığımızı beyan etmesine rağmen daha sonra kendisine verildiği talimatla ifadesini değiştirerek biz Narin’in eve gelmediğini kayıp olduğunu fark ettiğimizde akşam ezanın okunduğunu söylüyor. 21.08 de akşam ezanı saat 19,11 de okunuyor.

-Ağabey Enes Güran şimdi verdiği ifadesinde de 4 4,30 civarında ben evde uyuyordum uyandığımda yengem Hediye Güran bizdeydi diyot. Yani kısacası ağa bey Enes Güran bütün bu çelişkili ifadeler ve vücudundaki fiziki değişiklikler ışığında Enes Güran’ı kız kardeşi Narin’in cinayetinden tamamen uzak tutamayız mutlaka kıyısından köşesinden bir parmağı veya en azından başına geldiğinden kesin bilgisi vardır.

-Salim Güran’ın arabasında luminol ışıkla yapılan incelemede sağ arka kapısının iç kısmında da Narin’e ait DNA çıktığına göre, Narin, Nevzat Bahtiyar’ın evine kadar Salim Güran’ın arabasıyla götürmüş olabilirler. Kısacası o kapıya dokunan ya katildir ya da daha önce Narin öldürüldükten sonra bedenine dokunan biridir. Bu Salim, Enes Yüksel ve Hediye Güran olduğu gibi Nevzat Bahtiyar’da olabilir.

-Nevzat Bahtiyar’ın değiştirdiği her ifadesinde Salim beni ailemle tehdit ettiği ifadesine pek katılmıyorum doğrusu, hami denilir ya “eski dosttan düşman olmaz” diye Salim Güran, Nevzat Bahtiyar’ı dostu olarak gördüğü için yardım istemiştir gönlü hoş olsun diye de para teklif etmiş olabilir ama Nevzat Bahtiyar bunu para için yapmamıştır Salim Güran ahbabı olduğu için ve aynı zamanda insanlıktan nasibini almamış bir yaratık olduğu için yapıyor. Yoksa hem sıvacı hem de duvar ustasıdır ve normalin çok çok üzerinde bir kazancı var. Böyle bir işi 200 bin lira için ve aynı zamanda veresiye yapabilir miydi? Birlikte çalıştığı arkadaşlarıyla konuştum Nevzat’ın asosyal içe dönük fazla konuşmayan sinsi bir yapıya sahip olduğunu ifade ettiler.

-Nevzat Bahtiyar’ın ben Narin’in naaşını bir çukura bıraktım üzerine de 15-20 kiloluk bir taş koydum diyor. Oysa hiçte anlatıldığı gibi değil. Özellikle suyun içinde mezar açmış üzerine 15 kiloluk bir taş değil, yaklaşık 30 kiloluk dört taş bırakmış. Bununla da yetinmeyen Nevzat Bahtiyar Narin bulunana kadar 3 defa dereye balık tutmaya gider gibi yaptı mezarı kontrol altına aldı. Üzerine çalı çırpı bırakıp su altı mezarına doğal bir görüntü verildi.

-Salim Güran işini şansa bırakmamıştır. Narinin naaşını her ne kadar çocukluk arkadaşı da olsa, yedikleri içtikleri ayrı gitmese de, sabahtan akşama kadar birlikte kahvelerde okeyde oynasalar, her yere birlikte de gitseler ve bu denli hayatına mal olacak ölüm kalım meselesini bile bir akrabasına veya kardeşine değil de biyolojik kardeşten de öte gördüğü dostu Nevzat BAHTİYAR’a teslim etmiş olsa da, mutlaka Narin’in gömüldüğü yeri, ya birlikte seçtiler ya da gizliden Nevzat’ı takip edip, yeğeninin su altındaki mezarının yerini biliyordu