Dünya genelinde enflasyon ve ekonomik büyüme konularında belirsizlikler sürerken, artan jeopolitik riskler de varlık fiyatlamalarını olumsuz etkiliyor. ABD’nin Orta Doğu’daki gerilime müdahale etme ihtimalinin gündeme gelmesi, risk algısını artırıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, İran’a yönelik olası bir müdahalenin gerekip gerekmediği konusunda “Belki gerek kalmayacak” açıklamasını yaparak, müdahale için İran’a iki hafta süre tanıdığını belirtti.
Diğer yandan, ABD yönetiminin uyguladığı tarifelerin, enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceği yönündeki değerlendirmeler devam ediyor. Çarşamba günü, Fed’in para politikası kararları ve Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları da dikkate alındı.
Fed, politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutarak, federal fon oranına ilişkin tahminini bu yıl sonu için yüzde 3,9’da korudu. Ancak, bankanın yıl sonu çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyon tahminini yüzde 2,8’den yüzde 3,1’e yükseltmesi, büyüme tahminini ise yüzde 1,7’den yüzde 1,4’e çekmesi dikkat çekti.
Fed Başkanı Powell’ın şahin tonlu sözlü yönlendirmeleri, yakın zamanda faiz indirimine gidilmeyeceği yönünde endişeleri artırdı. Powell, tarifelerdeki artışın fiyatları yukarı çekebilir ve ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturabileceğini ifade etti. Orta Doğu’daki gerilimle ilgili olarak ise, ABD ekonomisinin yabancı petrole 1970’lerdeki kadar bağımlı olmadığını vurguladı.
Küresel anlamda yüksek belirsizliklerin, risk algısını artırdığı bu günlerde, gelecek hafta Powell’ın Senato’da ve Finansal Hizmetler Komitesi’nde yapacağı para politikası yarıyıl raporu sunumu ile ABD’nin yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanacak nihai büyüme tahminleri yatırımcıların gündeminde olacak.
Analistler, Fed’in faiz kararı ve Powell’ın duruşunun ardından yatırımcıların temkinli bir seyir izlediğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, Orta Doğu’daki gerilim risk iştahını olumsuz etkileyen bir diğer faktör olarak öne çıkmaya devam ediyor.
Fed yetkililerinin açıklamaları da yanıt bulurken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, temmuz ayında faiz indirimine uygun koşullar oluşabileceğini dile getirdi. Waller, tarife kaynaklı enflasyonun çok yüksek olmasını beklemediğini söyledi ve son birkaç aydaki verilerin enflasyon açısından olumlu bir eğilim gösterdiğini belirtti.
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, tarife kaynaklı enflasyon riskinin göz ardı edilemeyeceğini ifade ederek, faiz indirimi için acele etmemek gerektiğini savundu. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de, iş gücü piyasasında belirgin bir zayıflama olmaması durumunda sonbaharda faiz indirimine gitmenin uygun olacağını düşünüyor.
Bu çerçevede, ABD tahvil piyasalarında geçen hafta alım ağırlıklı bir seyir izlenirken, 10 yıllık tahvil faizi 4 baz puanlık düşüşle yüzde 4,38 seviyesinden kapandı. Emtia fiyatları da karışık bir seyir izlerken, altın fiyatı geçen hafta yüzde 1,9 düşerek 3,368 dolara, gümüşün ons fiyatı ise yüzde 0,8 azalış göstererek 36 dolara geriledi. Brent petrolün varil fiyatı ise haftayı yüzde 3 artışla 75,9 dolardan tamamladı.
Dolar endeksi geçen hafta yüzde 0,5 artarak 98,7 seviyesinden kapandı.
NEW YORK BORSASI KARIŞIK SEYRETTİ
New York Borsası’nda geçen hafta karışık bir seyir göz
