ABD’de yeni yönetimin göreve başlamasıyla birlikte, tarım dışı istihdam verileri istihdam trendlerine dair önemli bilgiler sunması bekleniyor. Ülkede dün açıklanan verilere göre, 1 Şubat ile biten haftada işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, bir önceki haftaya göre 11 bin kişi artışla 219 bine yükseldi. Bu rakam, piyasa beklentilerinin de üzerinde bir sonuç ortaya koydu.
Diğer taraftan, ABD’nin tarım dışı iş gücü verimliliği geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2’lik bir artışla tahminlerin altında kaldı. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) izlediği enflasyon göstergelerinden birisi olan birim emek maliyeti ise, geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 3 oranında arttı.
Bunun yanı sıra, birim emek maliyetinin bu dönemde yüzde 3,4 artması bekleniyordu. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde ise birim emek maliyeti yalnızca yüzde 0,5 yükselmişti.
Fed yetkililerinin yorumları yatırımcılar tarafından dikkatle izleniyor. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, ekonomide tam istihdamın sağlanmasının yanında sağlam bir büyüme ve azalan enflasyonun, Fed’in faiz indirimlerine devam etmesine olanak tanıyacağını belirtti. Ancak tarifeler ve diğer politika değişiklikleri konusundaki belirsizliklerinin daha temkinli bir yaklaşım gerektirdiğini ifade etti.
Ayrıca, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Donald Trump yönetimi döneminde “güçlü dolar” politikası güdüldüğünü vurguladı. Bessent, “Doların güçlü olmasını istiyoruz. İstemediğimiz şey, diğer ülkelerin para birimlerini zayıflatması ve ticaret manipülasyonlarıdır.” şeklinde konuştu.
Kurumsal açıdan, sanayi ve havacılık şirketlerinden Honeywell’in hisseleri, bu yıla dair düşük satış ve kar tahminleri ile bağımsız olarak listelenen üç şirkete bölüneceğini duyurmasının ardından yüzde 5,6 değer kaybetti. Öte yandan, Ford’un hisseleri, şirketin elektrikli araç ve yazılım operasyonlarında bu yıl 5,5 milyar dolarlık zarar öngörmesiyle yüzde 7,5 düştü. Qualcomm’un hisseleri de, yöneticilerin patent lisanslama işinden bu yıl satış artışı beklemediklerini açıklamasının ardından yüzde 3,7 geriledi. Ancak, ilaç üreticisi Eli Lilly’nin hisseleri, şirketin 3 aylık karı ile yıllık kar tahminlerinin piyasa beklentilerini aşması ile yüzde 3,3 değer kazandı. Philip Morris de güçlü finansal sonuçlarının etkisiyle yüzde 10,9 yükseldi.
Tüm bu gelişmeler ışığında, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi güne yüzde 4,45 seviyesinde başlarken, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 107,8’e yükseldi. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 0,2 değer kaybederek 2.856,60 dolardan kapanmasının ardından, şu an yüzde 0,3 artışla 2.864 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı, önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 74,5 dolardan satılmakta.
New York Borsası’nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,36 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,51 değer kazanırken, Dow Jones endeksi yüzde 0,28 düştü. Ayrıca, ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne de negatif bir seyirle başladı.
AVRUPA’DA POZİTİF SEYİR ÖNE ÇIKTI
Avrupa borsalarında dün pozitif bir hava hâkimken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4,5 seviyesine düşürdü. Bo