1. Haberler
  2. Dünya
  3. İran’da Yargı Cezaları Protestoları Sırasında Artıyor

İran’da Yargı Cezaları Protestoları Sırasında Artıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İran’da Mahsa Amini’nin ahlak polisinin gözetimi sırasında hayatını kaybetmesinin ardından, ülke genelinde meydana gelen protestoların üzerinden iki yıldan fazla bir zaman geçti. İran hükümeti, bu krizi aşma çabası içerisine girerken, başörtüsünün birçok kadın tarafından reddedilmesi, hükümet için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.

Birçok kadın, baş örtüsüne karşı olan direnişleri nedeniyle ağır sonuçlarla karşılaşsalar da, İran sokaklarında devletin onayına tabi olmayan giysilerle varlık göstermeye devam etmektedir.

İran’daki yargıçların yetkileri oldukça geniştir ve alışılmadık cezalar tayin etme yetkisine de sahiptirler. Genellikle geleneksel cezaları sembolik ve ideolojik motivasyonlar ile harmanlayarak yeni yaklaşımlar benimsemektedirler.

Oscar ödüllü The Salesman filmiyle tanınan İran’ın popüler oyuncularından Taraneh Alidoosti, bu tür alışılmadık bir ceza ile karşılaşan isimlerden biridir. Amini’nin ölümünden sonra başlayan Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketinin destekçisi olan Alidoosti, başörtüsünü reddederek açıkça yasalara karşı gelmiştir. Ancak hükümetin karşı koyuşa yönelik tepkisi, hem Alidoosti hem de diğer tanınmış kişiler için öngörülen kısıtlamaların boyutunu herkesi şaşırtmıştır.

Alidoosti’nin başına gelen olaylar, ülkenin güneyindeki Keşm Adası’ndan kalkan bir iç hat uçuşuna binmesinin engellenmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Avukatı, Alidoosti’ye seyahat ve mali işlemlerde bulunma yasağı getirildiğini bildirdi. Daha önce de oyuncunun ülke dışına çıkması yasaklanmıştı. İran yargısı bir sözcüsü ise böyle bir yasak bulunmadığını savunmaktadır.

Hükümetin Alidoosti’ye yönelik tutumu, muhalefete ilham verebilecek etkili sesleri kontrol altına almayı amaçlayan geniş bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Ancak bazı tuhaf cezalar, yargı sisteminin başörtüsü yasalarına karşı yükselen direnişi kontrol edemediğinin bir göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Sosyal medya yasağı

Başka birçok ünlü isim de İran’da Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketiyle dayanışma göstermek amacıyla başörtülerini çıkararak benzer adımlar atmıştır.

Diğer bir tanınmış oyuncu olan Azadeh Samadi, mahkeme tarafından altı ay süreyle sosyal medya yasağına tabi tutuldu. Bu sıradışı cezanın yanı sıra, mahkeme Samadi’ye “anti-sosyal kişilik bozukluğu” teşhisi koyarak psikolojik tedavi görmesini şart koşmuştur. Tedaviyi tamamladığına dair bir rapor almak zorunda kalmıştır.

Tecrübeli oyuncu Afsaneh Bayegan da benzer bir süreçte sosyal medya yasağıyla birlikte terapi görme zorunluluğuna tabi tutulmuştur.

Bu ceza kararları, hukuki uzmanlar ve İran halkı arasında infiale yol açtı ve cezaların geçerliliği ile ahlaki temelleri sorgulamaya sebep oldu.

Leyla’nın Kardeşleri filminin yönetmeni Saed Roustaee de benzer bir muameleye maruz kalmıştır. Filmlerinde sıradan İranlıların sosyoekonomik mücadelelerini ele alan Roustaee, film yapımında bireylerle ilişki kurmasının yasaklanması gibi garip bir cezaya çarptırılmıştır.

Bu ceza, yönetmenin profesyonel olarak tecrit edilmesini sağlayarak, sinema sektöründeki diğer kişileri hassas konuları ele almaktan caydırma amacını taşıdığı düşünülmektedir. Roustaee ayrıca devletin düzenlediği “ahlaki film yapımı” kursuna katılması talimatı da almıştır.

Tüm bunların yanı sıra, “rejime karşı propaganda” suçlamasıyla altı ay hapis cezasıyla birlikte ceza almıştır. Kanıt olarak ise Leyla’nın Kardeşleri filminin Cannes Film Festivali’nde

İran’da Yargı Cezaları Protestoları Sırasında Artıyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir