1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. 2025’in Jeoekonomik Tehditleri ve Küresel Etkileri

2025’in Jeoekonomik Tehditleri ve Küresel Etkileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2025 yılı, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginliklerin yanı sıra jeoekonomik tehditlerin titizlikle izleneceği bir dönem olarak öne çıkıyor. Küresel ekonomik parçalanma, önde gelen ülkeler arasında ‘müttefiklik’ ilişkilerine dayalı ticari işbirliği arayışlarını derinleştirirken, küresel emtia piyasalarında dikkat çeken beş önemli başlık belirlenmiştir. İlki Trump 2.0 Dönemi. 20 Ocak’ta gerçekleşecek yemin töreninden sonra, Trump’ın uygulayacağı tarifeler ve ek vergiler, ABD’nin yeni fosil yakıtlar politikası ile birlikte Çin, Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika gibi kritik ticari partnerlerle atacağı adımlar merak konusu olmaktadır. Özellikle, ABD’nin petrol ve doğalgaz ihracatını artıracağı yönündeki önlemlerin, ilk aşamada ABD enerji piyasasında fiyat dalgalanmalarına yol açması, sonrasında ise stabil bir seyir izlemesi bekleniyor.
İkincisi, yeni ABD yönetiminin gündeme getireceği ek tarifeler. NAFTA çerçevesindeki ek tarifelerin Kanada ve Meksika’ya uygulanacağı, ayrıca Çin’in ABD’ye gerçekleştirdiği ihraca yönelik ek vergilerin de söz konusu olacağı öne sürülmektedir. Çin’in ABD’ye ihracatında gözlemlenecek bir düşüş, küresel emtia fiyatlarına olumsuz etki edebilir ve bu durum metal ağırlıklı sektörler, özellikle otomotiv endüstrisi açısından daha fazla hissedileceği öngörülmektedir. Bu gelişmelerin, küresel ekonomik büyüme üzerinde belirli bir yavaşlamaya yol açabileceği düşünülüyor.
Üçüncüsü, 2025 yılında güçlenerek devam eden ABD Doları’nın seyri. Dolar Endeksi, 2018 yılı Ocak ayında 89,13 puanda, 2020 Aralık ayında ise 89,94 puanda seyretmişti. 2022 yılının Eylül ayında 112,12 puana kadar çıkan Dolar Endeksi, 2025’e 108-109 puan aralığında bir değerle girmiştir. Trump’ın ikinci döneminde doların güç kazanacağı ve enerji emtiaları dışındaki birçok emtianın fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacağı düşünülmektedir. Böylece emtia ithalatı yapan ülkelerin 2025 yılında fiyatlamalardan kaynaklı maliyet enflasyonu baskısı ile karşılaşmayacağı tahmin ediliyor.
Dördüncüsü, Çin ekonomisindeki kırılganlık. Önceki yazılarımızda ele aldığımız gibi, Çin, dünya ekonomisindeki iddiasını sürdürse de, iç talebin zayıflığı ve gayrimenkul sektöründeki sorunlar, ABD’nin uygulayacağı baskılarla birlikte emtia talebini olumsuz yönde etkileyebilir. Çin hükümeti, ekonominin dengesizliklerini azaltmak amacıyla iç tüketim ve yatırımları teşvik edici önlemler almakta. 2025 yılı itibarıyla Çin’in talep ettiği emtiaların fiyatlarını aşağı çekmesi bekleniyor. Bu durum, Çin’e emtia ihraç eden ülkelerin ticari kazançlarını da negatif yönde etkileyebilir.
Beşincisi, OPEC+ düzeyinde gerçekleşmesi öngörülen gelişmeler. Küresel petrol talebindeki iyileşmenin sürmesi halinde, başta Suudi Arabistan gibi tedarikçi ülkeler, üretim kesintilerini azaltabilir. Bu durum, petrol fiyatlarının yılı boyunca daha stabil bir düzlemde seyretmesine katkı sağlayabilir. Diğer taraftan, küresel doğalgaz piyasası fiyatlarının ise daha dinamik bir yapıda olması bekleniyor.

2025’in Jeoekonomik Tehditleri ve Küresel Etkileri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir