Salih Aluş yazdı…
Havalar soğuyunca bir de kış bastırınca aklımıza gelen ilk içecek boza gelir.Milli içeceğimiz haline gelen boza,yı günümüzde de sokak aralarında elindeki damacayla dolaşarak ‘Bozzaaaa,bozzaaaa’ diye bağırarak dolaşan ,seyyar satıcıları görmemiz mümkündür.
Yıllar önce İstanbul’un Vefa semtinde üretilen boza, ‘Vefa Bozacısı ‘ olarak nam salmış ve günümüze kadar gelmiştir. Vefa Bozacısı’nın tarihçesine şöyle bir göz atalım.
Vefa bozacısı, Vefa’da 1876 yılında kurulmuş olan işletme tarafından, hizmet sunumlarının gerçekleştiği ve günümüze kadar uzanan boza geleneğinin en bilindik temsilcisidir. Aslen şeker, su ve darı irmiğinden imal edilen, kış içeceği olarak bilinen boza, ülkemizde Vefa bozası adı altında marka haline gelmiş ve hemen hemen her kesim tarafından bilinen bir içecek türüdür.
1800’lü yıllardan günümüze kadar, dört nesil boyunca devam eden Vefa boza işletmeciliği, halen ülke halkı tarafından en bilinen ve en fazla tercih edilen boza markası olma özelliğini sürdürmektedir.
VEFA BOZACISI’NIN TARİHÇESİ
Arnavutluk’ta yaşamakta olan Hacı Sadık Bey, 1870 yılında Arnavutluktan ayrılarak İstanbul’a gelir. İstanbul’a yerleştikten sonra, şehirde esnafların boza imalatı yaptığını ve sattıklarını keşfeder. Hacı Sadık Bey yapılan bozaları inceledikten sonra, kendince geliştirdiği bir yöntemi deneyerek, çok daha koyu kıvamlı, daha açık sarı rengi bulunan ve hafif ekşimsi bir tada sahip olan kendine ait bozayı üretir.
Başlarda kendi evinin altında boza üretimi yapar ve 6 yıl süresinde özellik ile kış gecelerinde saray ve sarayın çevresinde kendi imalatı olan bozaları satmaya başlar. İlk zamanlarda alıcı çıkması için sabırsızlık ile bekleyen Hacı Sadık Bey, kendi imalatı olan bozaya talep arttıkça, boza ticareti yapmaya karar verir. O dönemde saraylıların oturduğu ve aristokrat ailelerin bulunduğu İstanbul’un güzide semtlerinden biri Vefa’da 1876 yılında Vefa Bozacısı olarak ticarethanesini açar.
1876’DAN GÜNÜMÜZE KADAR GELEN DAMAK TADI
1876 yılından günümüze kadar, Vefa bozacısı, nesilden nesile aktarılarak bir devamlılık meydana getirir. Hacı Sadık Bey çok fazla tercih edilen bozasında mevcut lezzeti koruyabilmek maksadı ile yıllar boyu üretimi sadece kendisi yapar. Geçen zaman zarfında oğlu İsmail Hakkı Vefa’yıda yanına alır ve Vefa boza üretimine birlikte devam etmeye başlarlar. Vefa bozacısının tarihi, 1870’li yıllardan günümüze kadar uzamakta ve halen en fazla tercih edilen ve en fazla tüketilen marka boza olma özelliğini elinde bulundurmaya devam etmektedir.
Gerçek boza içmek isteyenlerin ve o müthiş lezzet ile buluşmayı arzulayanların mutlak suret ile uğraması gereken yer Vefa bozacısıdır. Vefa bozacısı, tarihten günümüze uzanan serüveni ile daha ileriki yıllarda da hizmet vermeye devam edecek, aynı kaliteyi nesiller boyu tatma zevkini sunacak, seçkin bir işletme olarak Türk ticaret hayatında ve Türk damak zevkinde yer alacaktır.
HACI SADIK BEY’İN MÜTHİŞ FORMÜLÜ
Hacı Sadık Bey ,1870 yılında Arnavutluk Prizren’den İstanbul’a gelir. O yıllarda bozanın sulu kıvamlı, esmer renkli ve ekşi lezzetli biçimde, şehir halkından 200’e varan esnaf tarafından yapılıp satıldığını görür. O dönemde farklı bir yöntem dener ve bugünkü haliyle yani koyu kıvamlı, açık sarı renkli henüz yeni mayalanma kabarcıklarının oluştuğu andaki çok hafif ekşimsi lezzeti, bu markanın ilk imzası olur.
Evinin altında kendi imkanları ile ürettiği bozasını, altı yıl boyunca kış geceleri saray ve çevresinde, omzunda taşıdığı bakır güğümlerle dolaştırarak tanıtır.
Her köşe başında sabırsızlıkla beklenen Hacı Sadık Bey, artan talep karşısında cesaretlenir. Zamanın saraylı, aristokrat aileleri ile bürokratlarının oturduğu İstanbul’un en mutena semtlerinden biri olan Vefa’da, 1876 yılının Eylül ayında boza ürününün dünyadaki ilk resmi ticarethanesini açar. Vefa semtinde açılan bozacının adı “Vefa Bozacısı” olarak belirlenir ve bu ata içeceği ürüne hem bir standart getirilir hem de bir meslek haline gelerek nesiller boyu devamlılığı sağlanır.
ÜRETİMİ KENDİ YAPAR
Hacı Sadık Bey, çok fazla ilgi gören bu özel Türk içeceğinin kıvam ve lezzetini koruyabilmek için yıllar boyu bizzat kendisi üretir. Daha sonraki yıllarda, oğlu İsmail Hakkı Vefa’yı da yanına alarak Vefa Bozacısı üretimine beraber devam ederler. Hacı Sadık Bey’le başlayan, bugün de 4. nesil aile fertleriyle devam eden boza üretimi, Türk standartları ve geleneksel damak tadı korunarak devam etmektedir.