Olimpiyat ve dünya şampiyonu milli okçumuz Mete Gazoz, 15 Temmuz Derneği tarafından Antalya’nın Kemer ilçesinde gerçekleştirilen “8. Geleneksel Şehit Aileleri Buluşması” etkinliğinde gençlerle buluştu.
Bu önemli organizasyonda, Gazoz, gençlere 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları ile Avrupa ve dünya şampiyonlarında edindiği deneyimlerini aktardı.
Okçuluğun en sevdiği branş olduğuna karar verdikten sonra, henüz 8 yaşında Türkiye şampiyonasına katıldığını belirten Mete, “13 yaşında milli takıma girdim. Yaklaşık 12 yıldır milli takımda antrenmanlarımı sürdürüyorum.” dedi.
Başarının anahtarının disiplinli bir çalışma olduğunu vurgulayan Mete Gazoz, anne, baba ve milli takım antrenörlerinin kendisinin en büyük destekçileri olduğunu ifade etti. “Milli takımdaki antrenörlerim her zaman yanımdaydı. Yılın 340 günü birlikteyiz. Hiçbir zaman benden şüphe etmediler. Arkamda olduklarını bilmek bana büyük bir güç verdi. Onlar benim en büyük yardımcılarım ve destekçilerim oldu. Bu başarılar bu şekilde geldi.” şeklinde konuştu.
Gazoz, “Olimpiyat şampiyonu olmak, Türk bayrağını göndere çekmek ve İstiklal Marşı’nı okutmak nasıl bir duygu?” sorusuna ise “Bu duyguyu tarif edebilecek kelime yok, inanılmaz bir deneyimdi. Çünkü orada yarışan tüm milli sporcular sadece kendi adını değil, bir milleti, bir ülkeyi temsil ediyor. Bu bilincin verdiği motivasyonla yarışmak, antrenmanlarda çektiğimiz zorlukları unutturuyor. Türklerin tüm dünyanın önünde zafer kazanması muazzam bir şey.” yanıtını verdi.
Sohbet sırasında, “Eğer okçu olmasaydım, ya havalı tabancada Yusuf (Dikeç) ağabey gibi atıcı olurdum ya da eskrim yapardım.” diyen Mete, ayrıca en büyük hobisinin bilgisayar oyunları olduğunu ve ayakkabı numarasının “45” olduğunu da paylaştı.
Etkinlik sonunda, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, milli okçumuz Mete Gazoz’a gün anısına bir hediye takdim etti.
Bu buluşmaya, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan da katılım gösterdi.