E3 ülkeleri olarak adlandırılan İngiltere, Almanya ve Fransa, Orta Doğu’da barış ve istikrar arayışlarını desteklediklerini duyurmak için ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, İran’a yönelik, bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek faaliyetlerden kaçınması için çağrı yapıldı. E3 ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından başlayan çatışmaların yayılmaması ve gerilimin azaltılması amacıyla diplomatik çabalarını sürdürme taahhüdünde bulundu.
E3 ülkeleri, İsrail’in güvenliği konusunda da net duruş sergilemiş olup, “İran’ın asla nükleer silahlara sahip olmaması gerektiğinin ve bölgesel güvenlik için bir tehdit oluşturmaması gerektiğinin altını çiziyoruz.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, ABD’nin İran’a yönelik üç nükleer tesis saldırısı hatırlatılarak, şu ifadeler kullanıldı: “İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemek bizim amacımız. İran’ı, nükleer programıyla ilgili endişeleri giderecek bir anlaşmaya ulaşması için müzakerelere katılmaya çağırıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için tüm taraflarla iş birliği yapmaya hazırız.”
“İRAN’IN NÜKLEER SİLAHA SAHİP OLMASINI ENGELLEMEK KESİNLİKLE MEŞRUDUR”
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, İran’ın nükleer silaha sahip olmasının önlenmesinin meşru bir eylem olduğunu vurguladı.
ARD televizyonunda katıldığı programda Wadephul, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek kesinlikle meşrudur.” şeklinde konuştu.
Radyasyon sızıntısı riski taşıyan bir nükleer tesise yapılan doğrudan saldırının meşruiyeti üzerine değerlendirmelerde bulunan Wadephul, şu noktaları belirtti: “Bu tesisler özel olarak korunuyor. Neyse ki, İran ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan aldığımız bilgilere göre şu an için ölçülebilir bir düzeyde radyasyon sızıntısı yaşanmıyor. Umarız bu durum devam eder. Ancak tekrar belirtmeliyim ki, anlaşmalarına uymayan ve kuralları ihlal eden İran’dır.”
Wadephul, Almanya’nın pozisyonunun “artık müzakerelere ihtiyaç olduğu” şeklinde olduğunu ifade etti ve İran’ın bu durumu anlamasını umduğunu kaydetti.
Çatışmaların barışçıl ve uzlaşıcı bir şekilde sona erdirilmesinde mevcut her türlü seçeneğin değerlendirilebileceğini belirten Wadephul, bunun için İran’ın hazırlıklı olması gerektiğini, ancak böyle bir hazırlık görmediklerini aktardı.
Birleşmiş Milletler’in İran’ın uranyum zenginleştirme programının makul sivil kullanımların ötesine geçtiğine dair tespitler yaptığını hatırlatan Wadephul, “Yani İran kendisi, kırmızı çizgiyi aşmış durumda.” ifadelerini kullandı.
*Haberin görselleri DHA tarafından servis edilmiştir.