Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özveren, dönemimizde dövmelerin kadınlar arasında bir tutku haline geldiğini ve dövme yapımında kullanılan mürekkeplerin sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini vurguladı. Yapılan araştırmalara göre, dövme yaptırma oranı toplumda giderek artmakta. Örneğin, Amerika’da her 3 kişiden birinin ve İtalya’da her 5 kişiden birinin en az bir dövmesi olduğu görülüyor.
Danimarka’da gerçekleştirilen bir çalışmada, dövmelerin yaygınlığının arttığına dair bulgular elde eden Doç. Dr. Özveren, araştırmacıların her 10 kadından 4’ünün ve her 10 erkekten 3’ünün 25 yaşına kadar dövme yaptıracağına dair tahminlerde bulunduğunu ifade etti.
Dövmelerin üretiminde 200’den fazla renklendirici ve katkı maddesi kullanıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Özveren, dövme ile kanser arasındaki ilişkiyi ele alan araştırma sonuçlarını da paylaştı.
2024 yılındaki çalışmanın Güney Danimarka Üniversitesi (SDU) Halk Sağlığı Bölümü ve Klinik Araştırma Bölümü ile Helsinki Üniversitesi tarafından ortaklaşa yürütüldüğünü belirten Özveren, bu çalışmada Danimarkalı ikiz çiftlerinden alınan verilerin dikkate alındığını aktardı.
BMC Public Health dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, dövmeli bireylerde cilt ve lenfoma kanseri teşhisinin daha sık yapıldığı ortaya koyulmuş. Özveren, “Standart dövme mürekkep renklerinin çoğu, antimon, berilyum, kurşun, kobalt-nikel, krom ve arsenik gibi ağır metallerden elde edilir. Bu ağır metallerin bazıları sistemik alım yoluyla kanser riski oluşturabilir. Mürekkep cilde uygulandığında vücutta nasıl davranıyor, ciltte mi kalıyor yoksa daha derinlere mi iniyor gibi sorular üzerinde çalışmalar sürüyor. Araştırmalar, mürekkep parçacıklarının enjekte edildiği yerde kalmadığını, lenf bezlerine geçip burada biriktiğini gösteriyor.” dedi.
DÖVMESİ BÜYÜK OLANLARDA RİSK ARTIYOR
Özveren, dövme mürekkebinin lenf düğümlerinde kronik iltihaplanmalara neden olabileceği ve bunun zamanla anormal hücre büyümesine ve kanser riskinin yükselmesine yol açabileceği konusunda endişelerde bulundu. Araştırmanın, 5.900’den fazla Danimarkalı ikizden toplanan verilerle yürütüldüğünü belirten Özveren, dövmeler ve boyutları ile kanser teşhisleri arasındaki ilişkiye dair bulguların, dövmeli bireylerde hem cilt hem lenfoma kanserinin daha yaygın olduğunu ortaya koyduğunu aktardı. Araştırmalar, dövmesi büyük olan kişilerin (avuç içinden büyük olarak tanımlanıyor) kanser riskinin daha belirgin olduğunu gösteriyor. Özellikle lenfoma konusunda, dövmesi büyük bireylerde bu oranın, dövmesi olmayanlara kıyasla yaklaşık üç kat daha fazla olduğunu ifade etti. Bu oran, yaş, dövmenin zamanlaması gibi değişkenleri de dikkate alarak, dövmenin büyüklüğüyle doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.
Özveren ayrıca, dövmenin lenfoma ile bağlantısının 2024 yılında İsveç’te yapılan bağımsız bir çalışmada da doğrulandığını ve bu çalışmada dövme varlığının lenfoma riskini yüzde 21 artırdığına dikkat çekti. Özveren, diğer kanser türlerine dair risk değerlendirmeleri için daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti ve bu konudaki olası risklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.
