ABD merkezli ulaşım platformu Uber’in Türkiye yönetiminde önemli bir değişiklik gerçekleşti.
Şirketin Türkiye’de kurulmasına öncülük eden genel müdürü Neyran Bahadırlı, 10 yıllık görev süresinin ardından bu pozisyondan ayrıldığını açıkladı.
Ayrılma kararını sosyal medya hesabında paylaştığı bir veda yazısıyla duyuran Bahadırlı, “Dolu dolu geçen 10 yıldan sonra Uber’den ayrılmaya ve hayatımda yeni bir sayfa açmaya karar verdim. Benden sonra Genel Müdürlük görevi için Ludovic Georges’a bayrağı devrettiğimi duyurmaktan mutluluk duyuyorum ve kendisine yeni görevinde sonsuz başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Bahadırlı, yazısında 10 yıl önce Londra’dan İstanbul’a Uber Türkiye Genel Müdürü olarak taşındığını belirtti ve “Londra’dan İstanbul’a bir misyon için gelmiştim: bu global teknolojinin benim ülkemde de insanların hayatını kolaylaştırması. Bu misyon benim için harika bir yolculuğu başlattı; bazen çok zorlayıcı, bir yandan da son derece ödüllendirici oldu. Neredeyse sıfırdan bugünkü gücüne ulaşan büyük bir operasyon ağı kurma ayrıcalığım oldu” dedi.
Uber’in Türkiye’deki uygulamasının 8 milyon tekil kullanıcı tarafından indirildiğini, 100 bin aktif sürücü ve 21 milyon saatlik yolculukla 30 şehri kapsayan büyük bir operasyon haline geldiğini de açıklayan Bahadırlı, “Bu sürede kendim de 4.072 Uber yolculuğu yaparak, Türkiye’nin en yüksek yolculuk sayısına sahip Uber kullanıcısı oldum” şeklinde konuştu.
ERİŞİM KAPANDI, İŞ MODELİ DEĞİŞTİ
Neyran Bahadırlı’nın genel müdürlüğü sürecinde Uber, sıkça taksi esnafı ile tartışmalı bir durum içerisine girdi.
ABD’li şirket, Türkiye’deki faaliyetlerine 2014 yılında İstanbul’da başladı ve o dönemde iş modelini mobil uygulama üzerinden taksi çağırma olarak kurgulamıştı.
Kullanıcıların, Uber’in mobil uygulaması aracılığıyla buluştuğu ‘XL’ adını verdiği 8+1 araçların sürücüleri, Uber’in belirlediği ücret tarifesi üzerinden taşımacılık yapıyordu. Her bir araç, Uber’den bağımsız olarak sürücü iş ortakları tarafından işletiliyordu ve şirket, ödemelere aracılık ederek kendi komisyonunu alıyordu.
Kısa süre içerisinde binlerce kullanıcıya ve sürücü iş ortağına ulaşan Uber, aynı zamanda taksicilerin hedefi haline dönüştü.
‘XL’ araçlarının sayısının 10 bine, bu araçları kullanan sürücü sayısının ise 13 bine ulaşması sonrasında Uber, ‘korsan taşımacılık’ yaptığı gerekçesiyle 2016 yılı sonunda trafik cezalarıyla karşılaşmaya başladı.
Bir süre sonra, taksici esnafının Uber’e karşı başlattığı ‘haksız rekabet’ davası sonucunda, şirket 2019’da Türkiye’de ‘XL’ hizmetini vermeyi durdurdu.
Mahkeme sürecinde uygulamasına getirilen erişim yasağı, 2021 yılında İstinaf Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Üst mahkeme, Uber’in sarı taksi uygulamasının haksız rekabet yaratmadığını, yalnızca ‘XL’ hizmetinin bu durumu oluşturduğunu açıkladı ve erişim engelin kaldırılmasına karar verdi.
Bu gelişmenin ardından Uber, uygulamasının yeniden erişime açılmasının ardından Türkiye’deki faaliyetlerine şartları UKOME tarafından belirlenen sarı, turkuaz ve siyah taksilerle devam etme kararı aldı.