DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, süreçle ilgili olarak “Silah başta konuşulunca umutlandık” ifadelerini kullandı.
Bakırhan’ın açıklamalarının öne çıkan kısımları şöyle:
Süreç ile ne aşamadayız?
Hepinize teşekkür ederim. Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Aracılığınızla bu önemli süreçte toplumun bilgilendirilmesine katkı sunmaya çalışacağız. Umarım, buradan kafalardaki bazı sorulara yanıt verebiliriz. Öncelikle tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlamak istiyorum. Gelecek dönemlerde annelerin ağlamadığı, gözyaşı dökmediği bir süreç yaratma hedefinde Dem Parti olarak tüm çabalarımızı ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum. Ve evet, hangi noktadayız? Çok iyi bir noktadayız, şimdilik her şey yolunda.
“100 YILLIK BİR MESELEYİ GÖRÜŞMEKTEYİZ”
Yaklaşık 100 yıllık bir konuyu ele alıyoruz. Son 50 yıldır silah, şiddet ve çatışmaların hâkim olduğu ve Türkiye’nin her köşesinin olumsuz etkilerini yaşadığı bir meseledir bu. Sayın Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan, Sayın Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısıyla devam eden ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın buna sahip çıkıp olumlu mesajlar verdiği bir süreçteyiz. Aynı zamanda muhalefet partileri de en azından bu konuda karşı durmamaktadır. Türkiye’nin geleceğini belirleyecek, gözyaşlarını ve acıları sona erdirecek, ekonomide adalet sağlanacak bir çözüm üzerine konuştuğumuz bir süreç yaşıyoruz. Kürt meselesinin çözümü üzerine yaptığımız tartışmalar oldukça önemli ve derin bir konudur.
“TÜRKİYE KÜRTLERİN EVİDİR”
Türkiye, Kürtlerin evidir. Bu nedenle bu meselenin evimizde tartışılması ve evimizde çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Her şeyden öte, bu konuda Türkiye toplumunun bilgi sahibi olduğu, ne konuşulduğunun ve hangi adımların atıldığının açıkça paylaşıldığı bir süreçte ilerliyoruz. Sürecin başlamasıyla birlikte İmralı’da gerçekleştirilen tüm görüşmeleri kamuoyuyla paylaştık; siyasi partilere ve basına deklare ettik. 140’a yakın büyük topraklar alarak Karadeniz’den Ege’ye, Trakya’ya kadar bu meseleyi taşıdık.
Sade ve halkla iç içe bir süreç yürütmeye özen gösteriyoruz. Umarım, siyasi irade bu meseleyle ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir ve 100 yıldır devam eden bu sorun diyalog ve müzakere yoluyla çözülür, böylelikle Türkiye’nin geleceğine önemli bir katkı sağlanır. Geldiğimiz durum bu noktadadır.
Partinizin ruh halini nasıl tanımlıyorsunuz?
Biz demokratik Kürt siyaseti açısından oldukça uzun bir geçmişe sahibiz, yaklaşık 35 yıldır varız. İlk kuruluş dönemimizde en zayıf olduğumuz zamanlarda bile bu meselenin bu topraklarda tartışılabileceğine inanıyorduk. Umudumuz her daim vardı. Son süreçte önemli bir gelişme yaşandı. Çatışma ve çözüm deneyimlerini inceledik. Geçmişte bu süreçlerde nasıl ilerleme kaydedildiğini görmek için İspanya, İngiltere ve İrlanda’ya gittim. Yakın zamanda yaptığımız konferanslarda bu konular üzerine çalışan aktörlerle bir araya geldik. Gerçekten zorlu ve uzun bir dönem geçirmişler.
Bizi umutlandıran şey, Sayın Öcalan’ın aldığı büyük risk ve sorumlulukla birlikte silahı tartışmanın en başına koyması
