Köse, Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğal otlar açısından son derece zengin bir alan olduğunu ancak her bitkinin faydalı olmadığını belirtti.
Bazı yabani bitkilerin yanlış tanınmasının ya da hatalı bir şekilde hazırlanmasının ciddi zehirlenmelere ve hatta ölümlere yol açabileceğine dikkat çeken Köse, “Halk arasında ‘güzel avrat otu’, ‘acı bat bat’ ve ‘deli bat bat’ isimleriyle bilinen bu bitki, göz alıcı mor çiçekleri ve siyah meyveleriyle dikkat çekiyor; ancak en küçük bir dozu bile ciddi zehirlenmelere neden olabilir. Bu durumda bilinç bulanıklığı, halüsinasyon, kalp ritim bozuklukları ve solunum durmasına kadar uzanan tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklar, bu bitkiyi yaban mersini ile karıştırarak tüketebiliyor, bu durum ise son derece risklidir” diye konuştu.
“SÜTLÜ OT, KARACİĞERE ZARAR VEREBİLİR”
Bölgede bulunan bazı yabani bitkilerin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Köse, şunları ekledi: “Acı bakla ve bazı baklagil türleri, yeterince haşlanmadan tüketildiğinde sinir sistemine zarar verebilecek toksinler üretebilir. Bu durum baş dönmesi, kas seğirmesi ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, ‘sütlü ot’ olarak bilinen bitkiler ciltle temasta tahrişe yol açarken, ağız yoluyla alındıklarında karaciğer hasarına neden olabilir. Yüksek miktarda tüketildiğinde ‘şahtere’ adıyla bilinen bitkiler de karaciğer toksisitesine neden olma riski taşır.”
Vatandaşları bilinçsizce toplanan otlar konusunda uyaran Köse, “Doğal kelimesi her zaman güvenli anlamına gelmez. Bilinçsizce toplanan bir bitki, şifa yerine zehir olma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle halkımızın bu bitkileri kullanmaktan kaçınması ve mutlaka uzmanlardan bilgi alarak hareket etmesi gerekmektedir. Bu bitkiler elbette önemli bir hazineyi temsil ediyor; fakat yanlış bir seçimin sonuçları ciddi olabilir” ifadelerini kullandı.
