21-28 Nisan tarihleri arasında kutlanan Ebeler Haftası’nda, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan ebeler, karşılaştıkları zorlukları dile getirdi. Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi olan Ebe Melike Sigeze, ebelerin daha iyi çalışma koşullarında, yoksulluk sınırının üzerinde bir maaşla, mesleklerini özveriyle icra etme isteğini vurguladı. Bu noktada, performans değerlendirmeleri ve evrak işlerinin yoğunluğundan kurtulmak istediklerini belirtti.
Sigeze, ebeliğin kutsal bir meslek olduğunu hatırlatarak, ebelerin aile planlaması, doğum öncesi izleme, doğuma hazırlık ve doğum sonrası anne-bebek bakımı gibi kritik hizmetleri sunmakla yükümlü olduklarını ifade etti.
Bununla birlikte, Sigeze, performans sisteminin ebeliği profesyonel bir meslek olmanın ötesine taşıyarak, sekreterlik ve yardımcı sağlık personeli gibi rollere indirgediğini dile getirdi.
Sigeze, “Aile sağlığı merkezleri, çok hasta alarak maliyetleri düşürmeye çalıştığı için ebeler asıl koruyucu sağlık hizmetlerini sunmakta zorluk çekiyor. Performansa dayalı sistem nedeniyle, ebeler sıklıkla evraklarla ve bilgisayar programlarıyla uğraşmak durumunda kalıyorlar ve kendilerini sekreter gibi hissediyorlar. Aile planlaması hizmetleri sunmak istiyorlar; ancak gerekli malzemelere erişim sağlayamıyorlar ve eğitim verebilecek uygun alanları yok. Ayrıca emzirme eğitimi vermek istediklerinde bile, ortamlar havasız ve rutubetli. Aileler, aşı yapıldığı takdirde yararlanmaları durumunda hızlıca kurumu terk ediyor. Bu olumsuz koşullar altında hizmet vermekte zorlandıkları için yetersizlik hissediyorlar” dedi.
“GEÇ SAATLERE KADAR MESAİ VAR”
Sigeze, ebelerin aynı anda laboratuvar işlemleri, pansuman ve evraklarla ilgilenirken, gebe ve bebekleri izlemeye ayıracak pek zaman bulamadıklarını dile getirdi. Ayrıca geç saatlere kadar mesai yapıldığında güvenlik önlemlerinin alınmadığını vurgulayarak, yoksulluk sınırının altında maaş alan ebelerin, ailelerin aşıya gelmemesi nedeniyle maaşlarından kesinti yaşadıklarını aktardı.
“GEBE EBELERİN DOĞUM İZNİ SORUNU”
Sigeze, sözlerine şöyle devam etti: “Anne sütü eğitimi veren ebelerimiz, gebe kaldıklarında doğum izni hakkı elde edemiyor ve maaşlarından kesintilerle karşılaşıyor. Bebeği 3 aylıkken çalışmak zorunda kalıyorlar. Normal doğum için pankartlar asılsa da ebeler yok sayılıyor. Sağlık, performans sistemiyle yönetilmemeli. Ebelerimiz, yasal hakları olan yıllık izinlerini kullandıklarında dahi maaş kesintisi yaşıyorlar. Daha iyi çalışma koşullarında, yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş almak, performans kriterleri ve evrak iş yükü içinde kaybolmadan mesleklerini icra etmek istiyorlar.”
