Anadolu Ajansı (AA) Enerji Terminali Programı’na katılan Şentürk, jeotermal enerji kaynakları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Jeotermal enerji, yenilenebilir enerji kaynakları arasında dikkate değer bir konuma sahiptir.
Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini vurgulayan Şentürk, “Jeotermalde 1735 megavat kurulu gücümüz mevcut. 65 santralle bu kapasiteye ulaşabiliyoruz ve yıllık olarak 11 gigavatlık elektrik üretimiyle şebekeye katkı sağlıyoruz. Bu, Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yaklaşık yüzde 2’sine karşılık geliyor. Ülkemizdeki elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 4’ü jeotermal kaynaklardan elde edilmektedir,” şeklinde konuştu.
Şentürk, ayrıca jeotermal enerjinin seracılık, konut ısıtması ve turizm gibi çeşitli alanlarda kullanıldığını belirtti. Türkiye’de 7 bin hektar büyüklüğünde jeotermal kaynak ısıtmalı seraların bulunduğunu ve 160 bin konutun bu kaynakla ısıtıldığını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleriyle jeotermal seracılığın hızla büyüdüğüne dikkat çeken Şentürk, 28 bin dönümlük Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgesi’nin inşasının sürdüğünü açıkladı.
Mevzuat düzenlemeleriyle yaklaşık 40 bin dönüm sera kurulabilir
Şentürk, 2007 yılında yürürlüğe giren Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ile yasal altyapının oluşturulduğunu ve özel sektörün bu alanda yatırım yapmaya başladığını belirtti. “Ülkemizin potansiyelinin yalnızca yüzde 10’unu kullanıyoruz. Elektrik ve seracılıkta bunu 10 katına çıkarma kapasitemiz ve potansiyelimiz mevcut,” dedi.
Jeotermal enerji yatırımlarının maliyetinin diğer enerji yatırımlarına göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken Şentürk, yatırımcıların ihtiyaç duyduğu teşvik unsurlarının önemine değindi.
Şentürk, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgeleri’nde mevzuat çerçevesinde yatırımcılara teşviklerden yararlanma imkanı verilmesi halinde mevcut 65 jeotermal enerji santralinin çevresine 35-40 bin dönümlük sera kurulabileceğini belirtti.
Bu durumun 70-80 bin kişiye istihdam sağlayabileceğine dikkat çeken Şentürk, “35-40 bin dönümlük sera, 200 bin dönüm tarımdan elde edilebilecek ürünlerin bu seralarda üretilmesi anlamına geliyor. Ayrıca, sağlıklı, doğal, ilaçsız ürünleri piyasa sunma imkanı sağlıyor,” şeklinde konuştu.
Türkiye, dünyanın en büyük lityum üreticisi olma potansiyeline sahip
Şentürk, jeotermal enerji santralleri için yaklaşık 1000 kuyu açıldığını ve bu kuyulardan saatte 100 bin ton civarında sıcak suyun yanında değerli maden ile minerallerin de yüzeye çıkarıldığını aktardı.
Şentürk, elektrik üretimi ve sera ısıtma işlemleri sonrasında suyun tekrar yer altına pompalanarak gönderildiğini belirterek, “Son iki yıldır İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Türk-Alman Enerji İşbirliği Anlaşması çerçevesinde çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Almanya’daki iş birliği oldukça ilerledi ve mevcut kaynaklarımızda kıymetli maden ve mineralleri çıkarmaya yönelik çalışmalar başlatıldı,” dedi.
Şentürk, bu çalışmalarda lityum, sezyum, selenyum ve silisyum gibi nadir elementlerin bulunduğunu vurgulayarak, Almanya’da bu alandaki tesisleri ziyaret ettiklerini ifade etti.