Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye’nin bu dönemde dünya çapında önemli bir karar verici merkez haline geleceğine inandığını ifade etti.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Kamu Diplomasisi Akademisi” programında konuşan Şentop, Türkiye’nin kamu diplomasisi alanında kaydettiği ilerlemelere dikkat çekerek, “Kamu diplomasisi sadece devletten devlete değil, toplumdan topluma bir iletişim ve etkileşim biçimidir.” dedi.
Tarihi deneyimini ve kamu diplomasisindeki rolünü vurgulayan Şentop, dünyanın mevcut zorluklarla dolu bir dönemden geçtiğini kaydetti. Bu süreçte Türkiye’nin önemli bir konuma sahip olacağına inandığını belirten Şentop, gençlere çeşitli önerilerde bulundu.
Şentop, daha sonra bir otelde gazetecilerle bir araya gelerek keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Bir gazetecinin, “Hukukun siyasetin kontrolüne girdiği ve hukukun üstünlüğünün zayıfladığına dair iddialar var. Bu konudaki görüşleriniz nedir?” sorusuna, Şentop şöyle yanıt verdi:
“Yeni tanıkların dinlendiği bir süreç yaşanıyor. Dışarıdan izlediğim kadarıyla İstanbul Kongresi’nin genel kongre ile bağlantılı olduğu gibi bir algı var.”
Bu durumun şahsi bir görüş olduğunu belirten Şentop, “Genel kongre ile ilgili bir karar almak için İstanbul’da bir görüş birliğine varılması gerekiyor. Sürekli ‘Karar verelim, kayyum atayalım’ gibi bir dönüşüm içinde değiliz. Bunlar spekülasyonlar ve kesinlikle yanıltıcı.” diye konuştu.
Sosyal medya üzerinden güncel politikalarla ilgili ortaya atılan iddialara da değinen Şentop, Türkiye’de sosyal medyanın henüz tam olarak oturmadığını ifade etti. Şentop, “Sosyal medyada ifade edilenlerin etik kurallara uygun olması gerek. İnsanlar, yalnız olduklarını düşünerek aklına gelen her şeyi paylaşıyor ama bu paylaşımlar herkesin önüne çıkıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimine henüz 2,5-3 yıl olduğunu hatırlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çıkıp, ‘Ben adayım’ diyerek dolaşmanın hukuken bir değeri yok. CHP’nin ve başka partilerin adayları seçim sürecinde resmi olarak belirlenmiş değil. Bu konu ciddiyet gerektiriyor. Hatta Sayın Özgür Özel’in ‘Cumhurbaşkanı adayımız’ demesi üzerine, ‘Sonrasında başka bir aday daha çıkarabiliriz’ şeklinde bir söylem geliştiriyor. Bu tür ifadeler gerçeği yansıtmıyor.”
