Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diplomasinin merkezinin Antalya olduğunu ve forumin küresel sorunların tartışıldığı bir platform haline geldiğini belirtti. Forum süresince, ülke liderleri arasında ikili ve üçlü görüşmeler düzenlendiğini ifade etti.
Yılmaz, diplomasi ile iletişimin, ülkeler arasındaki çatışmaların önlenmesindeki en önemli araç olduğunu vurguladı. “Eğer iletişim sağlanmazsa, özellikle anlaşmazlık yaşayan taraflar bir araya gelip sorunları konuşamazsa, diplomasi işlevini yitirir. Bu durumda ne olur? Çatışma ve savaş kapıyı çalar. Dolayısıyla gerçekten bir barış ortamı istiyorsak, sorunları müzakere ederek çözmemiz şart.” dedi.
Türkiye’nin, bölgedeki ve dünya genelindeki jeopolitik gerilimlerin arttığı son dönemde diplomasiyi ön plana çıkartmasının büyük bir değer taşıdığını söyleyen Yılmaz, mevcut uluslararası sistemin çok kutuplu hale geldiğini ifade etti. Çatışma risklerinin azaltılmasının en etkili yolunun müzikare ile sağlanabileceğinin altını çizdi.
“Dünya ekonomisi açısından en kötü durum belirsizlik”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, dünya genelinde artan ekonomik rekabetin güvenliği dahi aştığını belirtti. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının giderek daha belirgin hale geldiğini aktardı ve asıl gerekli adımın müzakereler olduğunu kaydetti.
Müzakere eksikliğini belirsizlikleri doğurduğunu ifade eden Yılmaz, “Belirsizlik içeren bir dünyada herkes zarar görür. Dünya ticareti için belirsizlik en kötü senaryodur. Bu belirsizliklerin hızlıca ortadan kalkması ve müzakerelerin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi, global ekonomi için kritik öneme sahiptir. İçinde bulunduğumuz dönemde bu durum henüz sağlanmış değil.” şeklinde konuştu.
Yılmaz, ABD yönetiminin uyguladığı gümrük tarifelerine de değindi. ABD’nin bir yandan çeşitli tarifeler duyururken, diğer yandan müzakerelere açık olduğunu ifade ettiğini söyledi.
ABD’nin bir dizi ülkeden müzakere sürecini başlattığını hatırlatan Yılmaz, Çin’in de karşı önlemler aldığını ve sürecin dikkatlice izlenmesi gerektiğini ekledi.
Türkiye’nin, en düşük tarife oranlarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Yılmaz, bu durumu müzakere edeceklerini ifade etti.
“ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi”
Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine vurgu yaptı. “Geçtiğimiz yıl bu hedefin yaklaşık üçte birine ulaşmış durumdayız ve ticaret dengesinin korunduğunu görmekteyiz. Ancak, daha alacak çok yolumuz var.” diyerek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmanın planlandığını ifade etti.
Türkiye’nin, ticaretin yanı sıra hizmet ticaretine de önem vermesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, hem tarifeleri değerlendirdiklerini hem de ticaret hacmini artırmaya yönelik çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
“ABD’nin tarife uygulamalarında Türkiye’nin başlangıçta daha az etkilenen ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Ancak sadece ABD’yi değil, diğer ülkeleri de dikkatle izlememiz gerekli çünkü Amerika pazarı kapandığında, başta Çin olmak üzere, geçmişte ABD’ye ihracat yapan ülkeler alternatif pazarlar arayışına girecektir. Bu ise global pazarda rekabeti artıracaktır.” şeklinde konuşan Yılmaz, sürecin ciddiyetle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Önümüzde