Şefik Kaya, Zeki, Zeki Triko, Zeki Sea ve Zeki Fit gibi markaların, borçlu şirketin finansal yükümlülüklerini yerine getirememe sebebiyle alacaklıların talebi doğrultusunda İstanbul 13. İcra Dairesi tarafından açık artırma yoluyla satışa sunulduğunu vurguladı.
Kaya, “Şirketimiz en yüksek teklifi vererek bu markaların Türk Hukuku çerçevesinde tüm haklarını devralmayı başarmıştır. Bu durum, Zeki’nin yalnızca tek bir marka olmadığını, aksine Zeki markalarının bütünlüğü olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
“Markamızı Taklit Etmeye Yönelik Girişimler Var”
Kaya, bazı bireylerin markayı ele geçirme çabaları içinde olduğunu aktararak, 2020 yılında hacizli durumda olan Zeki markasını alma girişiminin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından reddedildiğini dile getirdi. “Borçlu şirketten alınan geçersiz bir muvafakatname kapsamında marka logosunun değiştirilerek yeni bir marka yaratıldığı izlenimi verilmek istenmiştir. Ancak, hacizli markalar üzerindeki işlemler yalnızca alacaklılar veya yetkili icra müdürlüğünün onayıyla gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, bahsedilen muvafakatnamenin hukuken geçersiz olduğu açıktır” açıklamasında bulundu.
Kaya, bazı medya organlarında yer alan “triko gitti, Zeki kaldı” ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, bunun markayı taklit etmeye yönelik bir algı yönetimi olduğunu belirtti. “Bu sebeple, şirketimiz marka haklarının ihlaline ilişkin hukuki süreç başlatmış olup, davanın devam ettiğini vurgulamak isterim. Şu an için, karşı tarafın lehine kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır” diye ekledi.
“Zeki, Lüks Plaj Giyiminde Öncü Konumunu Koruyor”
Markanın kalite standartlarıyla ilgili iddialara da cevap veren Şefik Kaya, Zeki ve Zeki Triko’nun lüks plaj giyiminde öncü rolünü sürdürdüğünü açıkladı.
Kaya, Zeki’nin lüks moda sektöründeki pozisyonunu güçlendirme çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, “Geçmişten gelen ilhamı modern dokunuşlarla birleştirerek, gelecekteki lüksü yeniden tanımlıyoruz” sözlerini kullandı.