Hiperlipidemi (kan yağları yüksekliği) ve hepatosteatoz (yağlı karaciğer hastalığı), Türkiye’de ve dünya genelinde yaygın sorunlar arasında yer almakta, bu durumlar ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bu hastalıkların önlenmesi ve yönetimi noktasında sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak oldukça büyük önem taşıyor.
Kalp-damar hastalıklarının önemli risk faktörlerinden biri olan hiperlipideminin Türkiye’deki prevalansı, yapılan çalışmalarda LDL-kolesterol düzeyinin >130 mg/dl olduğu durumlarda, hiperkolesterolemi oranının genel popülasyonda %29.1 olarak belirlendiği gösterilmektedir. Bu oran kadınlarda %30.2, erkeklerde ise %27.8 düzeyindedir.
Kayıkçıoğlu, M., Tokgozoglu, L., Kılıçkap, M., Göksülük, H., Karaaslan, D., Özer, N., Abacı, A., Yılmaz, M. B., Barçın, C., Ateş, K., Bayram, F., Şahin, M., & Ural, D. (2018). Türkiye’de dislipidemi sıklığı ve lipit verileri: Kardiyovasküler risk faktörlerine yönelik epidemiyolojik çalışmaların sistematik derleme ve meta-analizi. Turk Kardiyol Dern Ars, 46(7), 556-574.
https://doi.org/10.5543/tkda.2018.23450.
Hepatosteatoz ise alkol kaynaklı ya da alkolle ilişkili olmayan yaygın bir kronik karaciğer hastalığı olarak karşımıza çıkıyor. Karaciğer, kolesterol metabolizmasının merkezinde yer alarak birçok işlevi yerine getiriyor; kolesterolün sentezi, depolanması, taşınması ve atılımında kritik rol oynuyor.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, vücuttaki PIEZO proteinlerinin, özellikle PIEZO1’in, lipid metabolizmasının düzenlenmesinde önemli bir role sahip olabileceğini ortaya koyuyor.
Bir mekanik sensör olarak işlev gören bu protein, damarların iç yüzeyini kaplayan endotel hücrelerinde bol miktarda bulunmaktadır ve kan akış hızındaki değişikliklere oldukça duyarlıdır.
Lipid regulatory effects of endothelial force sensing Lichtenstein, Laeticia et al. Atherosclerosis, Volume 395, 118511, August 2024
VÜCUDUMUZUN SENSÖR MEKANİZMASI
Demiroğlu Bilim Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Demet Erciyes, bu protein hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Vücudumuzda dışarıdan gelen uyarıları algılayan çeşitli sistemler mevcut. Gözlerimiz ışığı, kulaklarımız sesi algılıyor. Vücudumuzdaki hücrelerin de çevresindeki değişiklikleri hissetmeleri gerekiyor. İşte burada devreye PIEZO1 proteini giriyor ve bu protein, vücudumuzun mekanik sensörü gibi çalışıyor.”
PIEZO1 NEDİR?
PIEZO1, hücre zarında bulunan bir tür iyon kanalı olarak değerlendirilir. Fakat bu kanal, anahtarla değil, hareket, basınç ve sıvı akışıyla açılmaktadır. Dışarıdan gelen fiziksel değişiklikleri algılamak için hücreler bu proteini kullanmaktadır.
Örneğin, rüzgârın yüzümüzdeki etkisini hissettiğimizde sinir uçlarımızın çalıştığı gibi, kan damarlarındaki akış hızını algılamak için de PIEZO1 devreye girmektedir.
Bu protein sayesinde hücreler, maruz kaldıkları baskı veya akış miktarına uygun bir şekilde yanıt verebilmektedir.