TBMM Genel Kurulu, onaylanan 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu ile “basın ve fikir özgürlüğüne” yönelik yeni düzenlemelere imza attı. Bu durum, eleştirilere neden oldu.
Yasada yapılan kısmi değişikliklere rağmen, gazetecilik meslek örgütleri ve muhalefet, belirsiz ifadelerin basın ve düşünce özgürlüğü açısından yeni tehditler oluşturduğunu öne sürüyor.
CHP, belirtilen gerekçelerle yasadaki birçok düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapacağını duyurdu.
Kabul edilen yasa, “Türkiye’nin siber güvenliğinin güçlendirilmesi, olası tehditlerin belirlenmesi ve tesislerin korunması” amacıyla hazırlandığı ifade ediliyor.
Yasa, Milli Güvenlik Kurulu benzeri bir “Siber Güvenlik Kurulu” kurulmasını öngörüyor.
Ayrıca, 8 Ocak’ta Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı’nın görev ve yetkilerini tanımlıyor.
Başkanlığın, siber tehditlerle mücadele etme, istihbarat elde etme, zararlı yazılımları inceleme gibi faaliyetleri yürütmesi öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik edeceği kurulda, çeşitli bakanlar, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Savunma Sanayii Başkanı ve Siber Güvenlik Başkanı’nın bulunması hedefleniyor.
Tasarıda yer alan başkanlığın görevleri arasında şunlar bulunmaktadır:
Tartışılan Maddelerdeki Değişiklikler
AKP tarafından sunulan yasanın gerekçesi, kamu kurumları ve kritik altyapı kuruluşlarının “siber mukavemet ve siber olgunluk seviyelerinin artırılması” hedefini taşımaktadır.
İktidar, bu düzenlemenin “siber güvenlik altyapısını daha ileri seviyeye taşıyacağı” iddiasında bulunmaktadır.
Gazeteciler ve hak savunucuları ise tasarıda yer alan bazı ifadelerin belirsizlik taşıdığını ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğunu vurguluyor. İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD), teklifin “keyfi uygulamalara yol açabilecek bir sistem” yaratacağından endişe ediyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, “muğlak ifadeler” eleştirilerine katılmadığını belirtti ve yasa teklifinin detaylı olduğunu ifade etti.
Muhalefetin eleştirileri dikkate alınarak Genel Kurul görüşmelerinde bazı değişiklikler yapıldı.
Siber Güvenlik Kurulu’nun başkanına arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisi veren 8. madde tartışmalara yol açtı; muhalefet bu maddeyle başkanlığa “yargı yetkisi” verildiğini savunuyordu.
Genel Kurul’da yapılan oylama ile bu yetkiler yasa metninden çıkarıldı, ancak başkanlığın bu yetkileri hakim kararı ya da “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde” cumhuriyet savcısının emri ile kullanabileceği hükmü korundu.
Tartışmalı diğer bir madde ise “veri sızıntısı” ile ilgili ceza düzenlemelerini içeren 16. maddenin 5. fıkrasıydı. Önerge ile “veri sızıntısı” ifadesi “siber veri sızıntısı” olarak değiştirildi.
Muhalefet, bu düzenlemenin birçok gazetecinin gözaltına alınmasına yol açan “Dezenformasyon Yasası”ndaki “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuyla benzerlik taşıdığını ileri sürdü.
‘Temel Hakları İhlal Etme Riski’
BBC Türkçe’ye açıklamada bulunan TGS Ankara Şubesi Başkanı Sinan Tartanoğlu, bu değişikliğin veri sızıntılarına dair haberleri
