Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Değim, alışkanlık yaratma potansiyelinden dolayı alkollü içeceklerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.
Merdiven altı üretim tesislerinde yasal izinlerden yoksun şekilde üretilen alkollü içeceklerin sağlık açısından büyük tehditler oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Değim, alkollü içeceklerin üç ana türü bulunduğunu, bunlardan ikisinin sadece su ve alkol içerdiğini, üçüncüsünün ise genellikle endüstriyel alanda kullanılan ve kimyasal bileşimler barındıran teknik alkol olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Değim, teknik alkolün içerisinde yer alan metanol gibi zararlı bileşenlerin gözlerde kalıcı hasara yol açabilen moleküller içerdiğini açıkladı.
Evde yapılan alkollü içeceklerin güvenli olmadığını vurgulayan Değim, “Kesinlikle evde alkol tüketimi yapılmamalıdır. Tüketilen her gıda ve içeceğin belirli standartlara uygun ortamlarda ve gerekli ekipmanlarla üretilmesi gerekmektedir. Örneğin, maden suyu bile belirli şartlara uygun tesislerde hazırlanmalıdır. Sağlıklı üretim koşullarına ve gıda yasalarına uyulması şarttır. Mikrobiyal kontaminasyon ihtimalinin ortadan kaldırılması gerekir. Alkol, bu bağlamda kötü koşullarda üretildiğinde ekstra tehlikeler taşıyabilir.” dedi.
Alkolü “vücudun istemediği yabancı madde” olarak tanımlayan Değim, alkolün vücutta yarattığı etkilere dair şunları paylaştı: “Bir bardak içtiğinizde genellikle bir olumsuz etkisi olmaz. İki bardak tüketildiğinde etkisi artar; ancak 2,5 bardak alındığında vücut bunu yeterince metabolize edemez ve toksik düzeye ulaşılır. Alkolün en büyük tehlikesi, bu toksik seviyeye geçişin farkında olmadan gerçekleşmesidir. Santral sinir sistemi üzerindeki etkiler de anında değil, birikimle oluştuğu için hücrelere zarar verebilir. Alkol hücre içine girdiğinde, çıkarmak neredeyse imkansızdır.”
Alkolün alışkanlık yapmaz şeklindeki yaygın düşüncenin tamamen yanlış olduğuna dikkat çeken Değim, düşük miktarlarda bile alkolik olmanın oldukça kolay olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Değim, alkollü içeceklerin tüketiminin engellenmesi gerektiğini vurgularken, “Özellikle yasa dışı yöntemlerle üretilen ve nerede, kim tarafından üretildiği belirsiz olan ürünlerin kesinlikle kullanılmaması gerekir.” diye ekledi.
“EVDE HERHANGİ BİR İNSANIN YAPABİLECEĞİ ŞEYLER DEĞİL”
İçkilerin uzmanlar tarafından özel tariflerle hazırlandığını belirten Değim, sözlerine şöyle devam etti: “Alkollü içecekler, belirli AR-GE aşamalarını geçmiş ve özel formüllerle üretilmektedir. Bu süreçte gıda mühendisleri, eczacılar ve hekimler yer almaktadır. Özellikle alkollü içecekler, sadece su ve alkolden ibaret değildir; bunların içerisinde başka bileşenler de bulunmaktadır. Evde hazırlama durumunda, uyumsuz bileşenlerin kullanımı ile kendinize tehlike yaratma ihtimaliniz yüksektir. Bazı aktif maddeler, uygun özelliklere sahip değilse toksik içerik oluşturabilir. Bu nedenle basit tariflerin dışında kalan karmaşık formülasyonlar, evde yapılamayacak kadar özel bir bilgi ve deneyim gerektirmektedir.”