Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), dün itibarıyla 2024 yılına ilişkin işgücü istatistiklerini yayımladı. Yapılan açıklamaya göre, 2024 yılında işsiz sayısı, önceki yıla göre 151 bin kişilik bir azalışla 3 milyon 113 bin olarak kaydedildi. Bu dönemde işsizlik oranı da 0,7 puanlık bir düşüşle yüzde 8,7 düzeyine geriledi.
İşgücü, geçen yıla oranla 837 bin kişi artış göstererek 35 milyon 733 bin kişiye ulaştı; istihdam edilenlerin sayısı ise 988 bin kişi artarak 32 milyon 620 bine çıktı.
15 yaş ve üzerindeki nüfusun 501 bin kişi arttığı göz önünde bulundurulduğunda, işgücüne katılanların sayısı nüfus artışını geride bıraktı. İstihdam edilenler sayısı da işgücündeki artıştan fazla oldu ve bu durum, işgücüne katılım oranının 2005 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarak yüzde 47,2’ye ulaşmasına yardım etti. Ancak, bu oran OECD ortalamasının yüzde 74 düzeyinin oldukça altında kalıyor.
TÜİK’in verileri, aynı zamanda işsizlerin yanı sıra eksik istihdam ve potansiyel işgüçünü de dikkate alarak hesaplanan atıl işgücü oranını da içeriyor. 2024 yılı itibarıyla bu oran, bir önceki yıla göre 3,9 puan artarak yüzde 26,7 ile 2014 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Yayımlanan verilere göre, 2024 yılındaki aylık ortalama işsiz sayısı dikkat çekiyor. Daha önceki TÜİK istatistiklerine göre, 2025 Ocak ayında işsiz sayısının 3 milyon 2 bin kişi olarak öngörüldüğü belirtildi. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre aynı ayda 489 bin 671 kişiye işsizlik maaşı verilirken, işsizler arasından sadece yüzde 16’sının, yani her 6 işsizden 1’inin işsizlik ödeneği alabildiği kaydedildi.
İşsizlik ödeneği alabilmek için, işsiz kalmadan önceki son 120 gün içerisinde sigortalı bir işte çalışmak ve son 3 yıl içinde en az 600 prim günü bulunması gerekiyor. Bu bağlamda, 600 gün prim ödemesi yapanlar 6 ay, 900 gün prim ödeyenler 8 ay, 1080 gün prim yapanlara ise 10 ay işsizlik ödeneği verilmektedir.
TÜİK’in verileri, hem sigortalı hem de sigortasız çalışan tüm işçileri kapsadığı için sigortasız işçilerin işsizlik ödeneği alma hakkı bulunmuyor. Sigortalı çalışanlar ise, özellikle son 3 yılda 600 prim günü ve son 120 gün sigortalı bir işte çalışma şartlarını yerine getiremedikleri için ödenekten yararlanamıyorlar.
İşsizlik ödeneğinden yararlanabilmek adına işçinin işten çıkarılma nedeninin kasıt ve kusur olmaksızın işsizlik durumu ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. İŞKUR, işsizlik ödeneği bağlaması sırasında işçinin işten çıkış kodlarına dikkat ediyor. Genellikle işveren, işçiye kıdem tazminatı ödememek için çıkarış kodunu işçinin kusuruna dayandırıyor, bu da ödeneğin alınmasını zorlaştırıyor. 2002 yılından bu yana sigortalı olarak çalışırken işsiz kalan 21 milyon 72 bin kişi başvuruda bulunmasına rağmen, bunlardan yalnızca 11 milyon 379 bin kişiye işsizlik maaşı bağlandığı belirtiliyor.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ SÜRESİ KISA
Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında işsizlik ödeneğine erişimin en zor olduğu ve işsizlik ödeneği süresinin en kısa olduğu ülkeler arasında yer almakta. Örneğin, İzlanda’da işsizlik ödeneği süresi 36